%20(76_5%20x%2014%20cm)%20(2).png)
Almanya-Nürnberg(Ocak 2025)

Merhaba Almanya’nın Bavyera eyaletine bağlı bulunan Nürnberg şehri gezi notlarımızla karşınızdayız.
Nürnberg Nazi Almanyasının askeri şehri ve Hitlerin en çok sevdiği Alman şehirlerinden biridir. II.Dünya Savaşında %90’ı yıkılmış ve savaş suçluları da burada kurulan mahkemelerde yargılanmış. Barış dönemine girilmesiyle şehir eski haline getirilmiştir. Ortaçağ mimarisi tarihi binalarıyla ve şehrin ortasından geçen Pegnitz Nehri ve üzerinde bulunan pek çok güzel köprüsüyle kendinizi tarihin içinde hissediyorsunuz. Şehirde gezmek oldukça keyifli. Yorulduğunuzda cafelerinde lezzetli kahveler içebilir, Frankonya restoranlarında yemek yiyebilir, şehri ünlü yapan Nürnberg sosislerini ve neredeyse her yerde bulabileceğiniz lebkuchenleri bademden yapılmış zencefilli kurabiyelerini tadabilirsiniz. Kurabiyeler içinde çeşitli baharatlar var ve gerçekten çok lezzetli mutlaka ayrılmadan alın.
Peki bu şehre ulaşım nasıl sağlanır?
Nürnberg’e Havalimanından Ulaşım
Havalimanından şehir merkezi ulaşmak çok kolay. U2 metrosuyla 16 dakikaya çok kolay bir şekilde şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Biletleri otamatlardan alabilirsiniz. Ücreti 3,90€. Çocukları için 1,90 €
Eğer şehre tren veya otobüs ile geldiyseniz.
Nürnberg Merkez Tren İstasyonu ile otagarı birbirine çok yakın. Konaklama yapacağınız yer merkezde ise yürüyerek 15 20 dakikada ulaşabilirsiniz. Ya da U1 metrosunu kullanabilirsiniz.
Biz Nürnberg’e Prag’tan otobüsle geldik.(Flixbus, Milano yolculuğumuzda olanlar olmasın diye çok dua ettik. Merak ederseniz Milano gezi notlarımızı okuyunuz.:)) Yolculuğumuz yaklaşık 3,5 saat sürdü. Otogara inip otelimize yürüyerek geçtik.
NÜRNBERG’TE TOPLU TAŞIMA KULLANMAK YA DA ARAÇ KİRALAMAK GEREKLİ Mİ?
Nürnberg’de dolaşırken açıkçası araç kullanma ihtiyacı duymuyorsunuz. Yürüyerek rahatça her yere ulaşabiliyorsunuz. Biz gezimiz boyunca hiç toplu taşıma aracı kullanmadık. Dolayısıyla araç kiralamaya da gerek yok.
Nürnberg’de 2 gün kaldık ve her gün farklı yerlerde konakladık. Nürnberg’e gittiğimiz dönemde oyuncak ticareti yapanlar için düzenlenen bir oyuncak festivali vardı. Bu yüzden tüm oteller dolmuştu. Biz de maalesef bu 2 gün için 2 ayrı yerde konakladık ve biri gerçekten berbat bir konaklamaydı.
İlk gün kaldığımız yer Nürnberg Kalesinin bir parçası olan şatoydu. Şehrin tepesinde Ortaçağdan kalma bir şatoda kaldık ve inanmayacaksınız ama burası bir hosteldi. Başka bir ülkede olsa böyle bir yeri yüksek fiyatlarla konaklanabilecek bir lüks otele çevirirlerdi. Ama gençlerin ve dileyen herkesin ekonomik olarak konaklayacağı bir hostel yapmışlardı.
Tepede bulunduğu için bavullarla ulaşmak çok yorucu oldu. Giriş yapınca bize kart verdiler girip çıkınca gösterelim diye. Ve odamıza çıktığımızda nevresimlerimizi kendimizin geçireceğini ayrılırken de nevresim ve havlularımızı getirip çamaşırhaneye bırakmamız gerektiğini söylediler. Hostel de ranzalı aile odaları, karma yatakhanelerler, erkek ve kadın yatakhaneleri vardı. Biz şatonun kule kısmında kalan ranzalı bir odada kaldık. Kesinlikle çok temiz, havadar bir yerdi. Yemekhanesinde verilen kahvaltı yeterli sayılırdı. Bekleyenler için oturma alanları hatta çocuklar için bir oyun alanı bile mevcuttu. Oğlumuz çok eğlendi. Ve böylece bizde gezegenaile olarak ilk hostel deneyimimizi yaşamış olduk. Hostelinadı DJH Youth.
NÜRNBERG’TE GEZİLECEK YERLER
1. Ulusal Alman Müzesi(Alman tarihinin anlatıldığı aile bileti alındığında 14€ olan bu müzede tarihin yapılmış ilk Dünya küresini görebilirsiniz. Pazartesileri kapalı bilginiz olsun.)
2. Handwerkerhof (Tam çevirisi zanaatkar avlusu olan bu yerde el emeği ürünlerin satıldığı şirin dükkanların yanı sıra küçük cafeler var. Şehre giriş surlarının yanında alan özel bir avluda bulunuyor bu dükkanlar. Dolaşması çok keyifli. Şahane fotoğraflar çektirip kafelerde tatlı bir mola verebilirsiniz.)
3. St. Lorenz Kilisesi
4. Muzeumbrücke bu köprü üzerinden Geist Spital çok güzel görünüyor. Fotoğraflamak için harika bir nokta.
5. Nürnberg Altstadt
6. Nürnberg Kalesi
7. Albreck Dürer Haus
8. Fembo Haus
9. Hauptmarkt
10. ScannerBrumen
11. Weissgerbergasse
12. Maxbrücke( Maxbrücke'den Henkerbrücke ve Trödelmarkt manzarası)
13. Henkerbrücke
14. Trödelmarkt( Nehir ortasında oluşmuş bir ada burası. Eskiden bu adada domuz satılırmış.)
15. Fleischbrücke
NÜRNBERG 1. GÜN GEZİMİZ
Nürnberg’e varıp eşyalarımızı hostele bırakıp hemen gezi planımızı uygulamaya geçirdik. Önce Şatosunda kaldığımız Nürnberg Kalesini dolaştık. Güzel bir kaleydi, şehir manzarası da çok güzeldi.
Buradan nehrin diğer yakasında bulunan Alman Müzesine gittik kapanmasına çok az kaldığı için girmedik. Bahçesinde bulunan ve üzerinde birçok dille insan haklarının yazıldığı sütunları inceledik.
Ardından Handwerkerhof’a geçtik. Tam çevirisi zanaatkar avlusu olan bu yerde el emeği ürünlerin satıldığı şirin dükkanların yanı sıra küçük cafeler var. Şehre giriş surlarının içindeki özel bir avluda bulunuyor bu dükkanlar. Dolaşması çok keyifli. Şahane fotoğraflar çektirip kafelerde tatlı bir mola verebilirsiniz.
O minicik alan insanın içini aydınlatıyor. Buradaki tatlı moladan sonra şehrin iç kısmına doğru ilerledik. Gittiğimiz gün Pazar olduğu için hemen hemene her yer kapalıydı. Şehri genel olarak gözlemledik. Bir tane bile açık market yoktu. Tek açık market tren garında bulunan Ldil’di. Ona bile girişte çok sıra vardı. Birkaç gün önce gelsek Noel pazarına bile yetişirmişiz ona biraz üzüldük. Königstrasse üzerinde St. Lorenz Kilesine doğru büfeler olduğunu gördük. Ama ne yazık ki kapalıydı. Demek ki ertesi gün oralarda alışveriş yapabilecektik. Biz de yemek yemek için Frittenwerk isimli bir fastfood restoranına gittik.
Burası Kanada usulü patetes kızartması yapıyor. Kızarmış patatesin üstüne değişik soslar, tavuk, et, ya da vegan yemekler koyuyorlar. Kanadalılar bu yemeklerine de Poutine diyormuş. Not Putin diye uyarıları bile var. :) Bir tabak Poutine 8,90€. Fena değildi. Bir Amsterdam patatesi gibi çıtır değil mesela. Patates kızartmalarımızı Bavyera birasıyla taçlandırıp akşam yemeğimizi yemiş olduk. Biraz daha şehirde dolaşıp hostelimizin yokuşunu tırmandık ve günümüzü böylece kapadık.
NÜRNBERG 2. GÜN
Veee uyandık. Sürpriz yağmur yağıyor hem de sağanak. Ama bizi engeller mi tabi ki hayır! Üstelik hostelden çıkış yapmamız da gerekiyordu. Neyse ki hostel bize kilitli bagaj dolabı kullanma imkanı verdi. Yeni konaklama yerimize geçene kadar eşyalarımız ücretsiz bir şekilde hostelde kaldı. Oldukça yeterli bir kahvaltıdan sonra kullandığımız nevresim ve havluları çamaşırhaneye bıraktık ve hostelden çıkış yaptık.
Yağmura inat gezi planımıza başladık. İlk olarak Albrecht Dürer’in evine gittik. Sürpriz günlerden pazartesi ve tabi ki kapalı. Sağlık olsun dedik ve II. Dünya savaşında yıkılmadan ayakta kalmış ahşap gotik evi inceledik. Bulunduğu meydan çok güzel. Albrecht Dürer ise Ortaçağ dönemi ressamı. Eşyaları ve eserleri kendi yaşadığı bu evde sergileniyor.
Buradan şehrin tarihini anlatan eserlerin bulunduğu Fembo Haus yani Stadtmuseum'a geçtik.(Pazartesi olduğu için ne yazık ki kapalıydı.) Binasını inceledik. Bu bina 1500’lü yıllarda yaşamış bir tüccarın evi. Az ileride bulunan St Sebaldus Kilisesine geçtik. Oldukça büyük olan bu gotik kilisede vitraylar ve şuana kadar gördüğümüz en büyük kilise orgu vardı. Buradan Hauptmarkt’e geçtik. Noel pazarı buraya kuruluyormuş biz oradayken toplanıyordu.
Bu meydanda Frauen Kilisesi ve Schönerbrunen var. Schönerbrunen gotik kilise şeklinde yapılmış bir çeşme. Geniş bir meydan eminiz ki Noel’de çok güzeldir. Yağmurdan kaça kaça Geist Spital’in güzel bir fotoğrafını çekmek için Museumbrücke köprüsüne yürüdük. Altından nehir geçen bu gotik bina eskiden bir hastaneymiş şuan ise bir restoran ve Müseumbrücke’den çok güzel görünüyor. Bu arada tüm sokaklar ünlü Nürnberg sosisleri kokuyor ve birçok lebkuchen dükkanı var.
Kesinlikle bunları denemeliyiz diye rotamıza devam ediyoruz ve Weisgerbergasse sokağına geçiyoruz.
Bu sokakta birçok renkli ahşap gotik bina var. Tam fotoğraflık bir sokak diyebiliriz. Sokağın sonunda ise tatlı bir kahveci olan Bergbrand Kaffe var. Yağmurdan biraz korunmak ve ısınmak aynı zamanda da yorgunluğumuz atmak için bir kahve molası verdik. Burada lebkucheni denedik ve kesinlikle almalıyız dedik.
Kahve molasının ardından Pegnitz nehri üzerinde bulunan köprüleri turlamaya başladık. Kettensteg köprüsünden etrafımızdaki kuleleri ve diğer köprüleri izleyerek (bu köprü Avrupa’nın en eski asma köprüsü diye biliniyor) Maxbrücke’ye geçtik. Bu köprü Henkerbrücke’yi ve Trödelmarkt'i görüyor. Harika bir manzarası var.
Henkersteg ise Trödelmarkt’e geçiş sağlayan ahşap asma bir köprü. Bu köprüyü Ortaçağın baş celladı evine gitmek için kullandığı için halk kullanmaktan çekiniyormuş. Celladın evi Trödelmarkt ta bulunuyormuş. Pegnitz üzerinde olan bu ada ortaçağda domuz pazarıymış. Karlbrücke’den Fleischbrücke’ye geçip köprü turumuzu tamamlayıp kendimizi ara sokaklara atıp Ehekarussel’e geçtik. Ludwigsplatz’ta bulunan bu fıskiyeli havuz bir çember etrafına yapılmış gibi pek çok heykelin kendi içinde ayrı bir kompozisyon oluşturuyor. Esere bakmak için etrafında dönmek lazım bu yüzden karussel denmiş. Hans Sachs isimli şairin Acı Tatlı evlilik isimli şiirine istinaden yapılmış ve çok tartışma yaratmış. Heykeller arasında mısır koçanlı bir heykel dikkatimizi çekti bize İstanbul’daki mısır koçanlı heykeli hatırlattı. :)
Hemen arkasında altında metro durağı bulunan Whisser Turn var. Bu meydandan ayrıldık karşımıza çıkan ahşap parkurlu iki katlı bir parkta oğlumuzu oynattık. O kadar yer dolaştıktan sonra ona da mola oldu. Bu civardaki Aldi’den biraz alışveriş yaptık. Buradan Alman çikolataları ve likörlü trüfler alabilirsiniz. Oldukça uygun. Gezilecek tüm yerleri gezdiğimiz için rastgele sokaklarda dolaştık arka sokaklarda bulunan Lebkuchen dükkanından 400gr lebkucheni(içinde 5 adet kurabiye var.) 7,5€ ya aldık. Ana meydanlara yakın dükkanlarda bu paketler 10€. Ardından akşamki yemek randevumuza kadar bir cafede dinlendik.
Akşam için Albrect Dürer Stube isimli Frankonya restoranına gittik. Bu bölgedekiler kendilerin Frankon diyor.
Gotik ahşap bir binada bulunan restoran tıpkı o dönemdeki gibi dizayn edilmiş küçük bir yemek yeme alanına sahip. Masalar 6-8 kişilik olduğu için paylaşımlı ve rezervasyonla çalışıyor masalar hiç boş kalmıyor. Ve civardaki restoranlara göre daha makul fiyatlı. Yaban turbu ve kabakla yapılmış iki ayrı çorba istedik. Yaban turbu kesinlikle bize hitap etmiyor onu fark ettik. Prag’da içtiğimiz çorbalarda aldığımız keskin tadın adını nihayet koymuş olduk. Yaban turbu. Ardından Swabian spatzle bizim fırında makarnanın üstünde kızartılmış soğan koyulmuş hali. Köpüklü iki meyve likörü ve karışık tatlıyla bitiriş yaptık.
Yemekler bize çok hitap etmedi. Sadece gelen salataya bayıldık diyebiliriz. Ama puanı yüksek bir restoranda Frankonya yemekleri denemiş olduk. Bunların hepsine 36,40€ ödedik.
Hostelimize geçip eşyalarımız aldık ve bir gece konaklayacağımız eve geçtik. Booking.com’dan kiraladığımız bu ev girer girmez sigara dumanına boğdu bizi. Ki evde sigara içilmesi yasaktı. Ev yeterince temizlenmemiş üstelik nevresimler bile değiştirilmemişti. Tüm günün yorgunluğunun üzerine bu evin pisliği yüzümüze tokat gibi çarptı. Ev sahibi ve booking.com ile iletişime geçmeye çalıştık ama iki tarafta ilgilenmedi. Dışarıda yağmur yağıyordu hava soğuktu ve şehirdeki yoğunluktan ötürü bir gece orada konaklamak zorundaydık. Tek artısı sıcak olmasıydı. O gece yastıkların üzerine montlarımızı serip üzerimizi değiştirmeden minimum hareketle uyumayı denedik. Ertesi gün olsun ve bir an önce şu evi terk edelim istiyorduk. O evde olmak kül tablasının içinde yatmak gibi bir şeydi. Acaba uzandığımız yataktan bir hastalık mesela uyuz bulaşır mı korkusu karabasan gibi çöküyordu üstümüze. Sabah oldu ve evi terk edip dışarıda bir fırın kafede kahvaltımızı yapıp Stuttgart’a geçmek için tren istasyonuna geçtik. İçimizden Stuttgart’taki otelimizin güzel olması için dua ettik. Türkiye’ye döndükten sonra booking nihayet dönüş yaptı ve ev sahibiyle görüştük size 25€ iade edecek diye bildirdi. Bizim geçirdiğimiz korkunç gecenin bedeli 25€’ymuş ne yazık ki!
NÜRNBERG’TEN NE ALINIR?
-
Nürnberg’ten kesinlikle lebkuchen almalısınız. O kadar lezzetli ve doyurucu ki.
-
Marketlerden çikolatalar, trüfler eğer domuz etine hassasiyetiniz yoksa Nürnberg sosisleri alabilirsiniz.
-
Nürnberg’te gezerken turistik her şehirde olan hediyelik eşya satan dükkanlar gözümüze çarpmadı.
NÜRNBERG’TE YAPMADAN DÖNME!
-
Bu güzel gotik şehrin her sokağını adımla, üzerinden geçmediğin köprü bırakma.
-
Mutlaka bir Frankonya restoranında yemek ye.( maultacshen-Alman mantısı, kasespatzle-peynir soslu erişte, zwiebelrostbraten-soğan soslu biftek, bratwurst-sosis)
-
Kafelerinde kahve iç ve peynirli tatlılarından(kasekuchen-cheescake) ye. Umarım sen şanslı çıkarsın ve seçtiğin kafedeki tatlıyı beğenirsin. Çok ünlü olmasına rağmen biz çok beğenmedik yediğimiz yerde. Belki yediğimizin yerin tatlıları güzel değildi bilemiyoruz.
-
Nürnberg kışın oldukça yağışlı üzerine mutlaka su geçirmeyen bir kaban ayaklarına da su geçirmeyen bir bot giy. Mümkünse bir şemsiye al.
Notlarımızın yolunuza ışık olması dileğiyle… Hayat kısa gezilecek yer çok. J








































